22 Mart 2015 Pazar

özel biri olmadığımızı biliriz aslında. başka anne babaların çocuklarından, başka başka insanlarla aynı muhabbetler üzerine aynı esprileri yapanlardan hiçbir farkımız yoktur.

bir gün biri gelir, bir şeyler yapar. herkese yapıyor mu, sadece bana mı yapıyor diye sorarız. normalde başkalarının yaptıklarına bu kadar kafa yormayan bizler, bu insanın yaptıklarını sorgularız. sonrasında kendimizle, yakınlarımızla kıyaslar, bizim biraz özel olduğumuz için bu davranışlara maruz kaldığımız sonucuna varırız. bilmeyiz, biz özel yere koyduğumuz için bu davranışları bize özel muameleler olarak gördüğümüzü.

işte bunların o özel kişi tarafından herkese yapılabildiğini gördüğümüzde, veya kendimizi daha özel hissettirecek şeyleri asla göremediğimizde anlarız, zaten asla özel olmadığımızı, bir kez daha.

bu durumu da o anki en büyük acımızmış gibi büyütürüz, yeniden özel hissetmek maksadıyla, başkaları bizi özel görsün, o dönemde bu acımız en büyük dertmiş gibi algılansın diye. bu kafaya sığınıp kafayı tamamen yakmak da elimizdedir,  bu sadece özel olma durumunu katmerleştirme aracıdır.

esasında, ilk durumu hiç çıkarmasak aklımızdan, ne bize bir bok olur, ne de etrafımıza.
ego kötü bir şey. süperegonun söz hakkı yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder