bunu içtenlikle diyebildikten sonra bir çok şey hallolmaya başlıyor zaten.
minimum beklenti ile nereden nasil geldigi belli olmayan tarifsiz bir memnuniyet ve rahatlik. sonu, cogu zaman bambaska ve alakasiz yerlerde yasanan bir aydinlanma ile tamamlanan bir surec. belki bir markette yogurdun ucuzunu ararken, belki aksam eve donerken servisin camina yansiyan yorgun halinize bakarken, belki de zamaninda ''sunu kesin yapalim'' dediginiz bir seyin, baskalari icin siradan bir sey olmasini irkilerek fark ettiginiz bir an. ne sekilde oldugu hic fark etmiyor. bir suredir icten ice sizi durten o seyi o an yakaliyorsunuz suc ustu. anlik bir karanlik ve kabul edememe sureci. ama cok kisa. hemen pesine buyuk bir aydinlanma hali ve kabul etme ani.
genelde çok zengin olmak istiyoruz. sıradan olmayı hazmedemiyor bir çoğumuz. özel olmalıyız, en azından bir kişi için. kafasında olmak istedigi kişiyi olamamış biri olarak, başka bir olamamış ile ilişkiye giriyoruz. iki sıradan insan birbirinin ne kadar özel biri oldugunu hatırlatıp duruyor. aralarından biri hatırlatmayınca da ilişkiyi kesip, başka bir sıradana hatırlatması için arayışa giriyor. uzun süre hatırlatanlar belli bir sure sonra sıkılıp evleniyor, baktılar ki ikisi de birbirine bunu hatırlatmaktan sıkılmış, çocuk yapıp onu dunyanın en özeli kılıyorlar. seçildiği için, annesinin babasının sıradanlığını aşmakla görevlendiriliyor. istediği gibi biri olmak yerine anne babanın kafasında olmak istedigi ama olamadıgı insanı olmak zorunda. hayır demesi neredeyse imkansız... bu hayır diyemeyenler de büyüyüp, çabalıyor, olmuyor, birini buluyor, sıkılıyor, çocuk yapıyor... bu kısır döngü böyle sürüp gidiyor, gittikçe artıyoruz.
sabah 7 de kalkıp okuluna işine gidiyorsun akşam evine geliyorsun. ders çalışıp, test çözüp, televizyon seyredip, internette takılıp, oyun oynuyorsun. arada kafeye, bara, restorana gidiyorsun. yemek yiyorsun, 2 bira içip arada da sevişiyorsundur. daha ne yapabilirsin ki. bunları yapan insan kendinde ne gibi bir sıradışılık görebilir. en fazla sıfatlar ve konumlar değişir. evlisindir, çocuk sahibisindir vs.
siradan bir isin var. siradan arkadaslara sahipsin. butun hafta boyunca hafta sonunu bekleyip, hafta sonunun buyuk bolumunu evde geciriyorsun. artik pazartesiler bile sendromlu gecmiyor sanki. okulda dersanede, bir santiyede, bir fabrikada, bir yerlerde. bir zamanlar sana sikinti veren ''evde oylece oturmak'' kavrami, artik senin icin bulunmaz nimet konumunda muhtemelen. eve yorgun geliyorsun ve telefonunun calmamasi icin dua ediyorsun. cunku bahanelerin de tukendi artik. cikmamak icin bahane uretmekten de sikildin zaten. onlar da aramayiversinler canim. zaten butun gun yoruluyorsun. biraz kafa dinlemeye ihtiyacin var senin de. en iyisi eve donmek ve bir zamanlar ne tur seylerin pesinde ve hayalinde oldugunu dusunup, simdi geldigin bu noktadan neden rahatsiz olmadigini sorgulamak. su siralar en buyuk zevkin bu degil miydi sahi?
cunku aydinlanma yasadigin andan itibaren uzerinden buyuk bir yuk kalkiyor. o, neden sirtina yukledigini hicbir zaman anlamadigin gereksiz sorumluluklar gidiyor. ''ben onlar gibi degilim. ben kimse gibi degilim.'' dusuncesinin ne kadar gereksiz oldugunu dusunuyorsun. farkli olma cabasinin, farkli hissetmenin veyahut farkli olabilecegin umudunun sana dayattigi ve senin de sorgusuz sualsiz kabullendigin tum sacmaliklari, uzerinde 2.95 yazan bir yogurdu kucaklarken birakiyorsun orada ve kasaya dogru yoneliyorsun.
birbirimize bunca yüklenmemizin de asıl sebebi bu sanırım; diğerlerini bunca kategorize eder, değersizleştirirsek kendimiz sivrilebiliriz gibi geldi bize. sandık ki sıradan ile değersiz aynı anlama geliyor. öyle değilmiş işte büyük yanılmışız.
sıradan olduğumuzu kabul ettiğimizi varsayıyorum. önemli olan sıradan olduğumuzu bilip sıradan hayatımıza ve kişiliğimize renk katmaktır. her şeyi, her düşünceyi okumak, kavramak, algılamak, öğrenmektir. sanat, bilim, spor, edebiyat bunlarla ilgilenip, keyif aldığın şeyleri yapmaktır. gezmek, görmek, dinlemek, düşünmek, keşfetmektir.
bunu başka bi yazida kullanmak isterdim ama olsun, konular zaten birbiriyle baglantili, sonucta ana fikrimiz ayni
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder