23 Şubat 2015 Pazartesi

kötü insanlar iyi insanlardan iyidir.

iyi insan yaptığı kötülüğü iyi gizleyen insandır. bu da demek oluyor ki iyi insan dediklerimiz en iyi rol yapan, en zeki oyun oynayan insanlardır. onları iyi bulmanızın sebebi iyi birer yalancı olmaları ve bize iyi davranmalarıdır. sadece bu kadar hani yani. bu bakımdan iyi insanlar kötülerden kötüdür.

kötü insan yaptığı kötülüğü gizlemeyen veya gizleyemeyen insandır. gizlemiyorsa sizi ya da başka hiç kimseyi siklemeyen bir yapısı var demektir. ki bu benim onayladığım bir tarz, destekliyorum umarsızları. en iyisini onlar yapıyor bana kalırsa. ayrıca gizlemiyorsa kendine güveniyor, açık yaşıyor demektir. ki bunlar da takdir ettiğim davranışlar. eğer kötü insan yaptığı kötülüğü gizleyemiyorsa, bu en kısa tanımıyla onun pek de parlak bir zekaya sahip olmadığını gösterir. ki zeki olmayan insan en fazla size ne kadar zarar verebilir ki yani, dimi ama? bu bakımdan kötü insanlar iyi insanlardan iyidir.

22 Şubat 2015 Pazar

savaş




"savaşı isteyenler asla savaşa katılmayanlardır."
"savaş, insanlık suçlarının en aşağılık olanıdır. çünkü savaş, yoksul
insanları vurur; zengini daha zengin yapar, savaş zenginleri üretir,
siyasi iktidarları tüm yolsuzluklarından korur.
savaş bunun için istenir."


keske savaş bir sekilde tanimsiz olsa, yani toplumun bilincdisina itilebilse. varligini dusunmek anormal olsa, boyle konusmak kolay gelmese. ne bileyim kiyamet gibi mesela, evlat acisi gibi.
tabu olsa, konusmak anormal olsa, bahsetmek urkutucu olsa. morg gibi, tabut gibi.
okullarda cocuklara hic ogretmemis olsalar. ne kaybedilir ki? tarih dersi savassiz olmayacak mi, bizim engin tarih bilmemiz icin, gecmisten haberdar olmamiz icin illa da iki ulus arasinda dokulen kanlari mi bilmemiz gerekiyor yani? ülkelerinin, dünyanin ideoloji tarihini, akimlarini, dusunurlerini, sanatcilarini tanisalar hic olmasa minicik cocuklar. savaslari bilmeseler, dusman kavraminin ici bos olsa. ne fark edecek ki? 10 yasinda bir cocuk, birinci dunya savasini bilse nolur, bilmese nolur, bach'i pachelbel'i, ibn-i batuta yi, evliya celebiyi,schopenhauer'i, cahit arf'i, cicero'yu, demokrasi tanimini, plato'yu duyduktan sonra.
biz insanlik olarak bu olaydan ders almiyoruz cunku. tarihi, kültürümüzü daha iyi tanimak icin, ders alabilmek icin okuyoruz ya. o yalan iste. aklimizda kalan hep o igrenc savaslar. kim kimi daha cok oldurmus, kimin donanmasi, kimin savunmasi, kimin silahi. istanbulun fetihi de bizim icin fatihin toplari, bizansin anasi demek, izmirin kurtulusu da, ibne yunan.

olmayan bir savasi bile, cikabilecekmis edasiyla inceleyen kocaman bir güruh var. yok kaybedermisiz, yok kaazanirmisz, karada sanslari yokmus da denizde sicarmisiz, yok abd arayi bulurmus, yok araplardan bize neymis, yok dersini verirmis, yok onlar gotumuze sokarlarmis.

ulan cikip da desenize ayip diye. desenize yuh diye. ne savasi abi, noluyoruz desenize. ortak sagduyunuz biz savasmak istemiyoruz degil, bu cok korkutucu. insanligin bu igrenc olayi asamamis olmasini konusmuyoruz ama cikabilecek bir savasin analizini yapiyoruz. her turk asker dogar diyoruz, sehitlik ve cennet arasinda tartismasiz bir iliski var. yok ya? hic savasa falan gidip olmek gibi  bir niyetim yok. bana ne be bundan bes sene sonra tozlu sayfalarda gecip google images dan aratilacak bir olay icin ben ne diye kendimi riske atayim? sen ne diye canini tehlike atiyorsun? dunya bu kadar mi boktan, yasamanin kendisi bu kadar cekilmez? sevmedigine, anlasamadigina zarar verip, onu yok etmek istemek bu kadar mi tatmin edici?

peki bu savaşın sebepleri neler? neyi paylaşamamış bu toplumlar? ben ülkemin başka bir ülkeye saldırdığı hiçbir savaşta yokum. kusura bakmasınlar. savaş kararını verenlerin oğulları milyon dolarlarla oynarken, bu savaşlarda yer alanlara acırım sadece, canlarını sokakta bulmuşlar diye. He savaşırsam sadece benim ve sevdiklerimin can güvenliği için savaşırım en fazla. ülke, bayrak vs. umrumda bile değil. sadece şans eseri, x ülkesinde değil de y ülkesinde doğmuş olduğum için "ülkeme canım feda" diyecek değilim.

barış için, cart için curt için değil. adam olmak için, ''artık biz insan olduk başka çözümler üretebilecek kadar geliştik'' diyebilmek için savaşa hayır. korktuğumuzdan değil, barışın daha lezzetli olacağına olan inancımızın varlığından dolayı savaşa hayır. kan dökmenin, ağlatmanın, korkmanın, ağlamanın, sığınmanın, esir düşmenin, esir almanın bütün bunların insana artık yakışmayacağına olan inancımızdan dolayı savaşa hayır. mevzu birilerine had bildirmekten ibaretse, haddimizi bildiğimizden, insan olarak bir başka insanı, kültürü, yapıyı yıkamayacağımızı bildiğimizden dolayı savaşa hayır. ileride bir gün ''artık barış istiyoruz'' dememek için savaşa hayır.

bu dünyanın, insanların, dinlerin, ideolojilerin hepsinin seni yalnız başına bıraktığını görmek ve orada sadece silahların konuştuğu yerde hiçbirisinin bir boka yaramadığını anlamaktır savaş.savasmak istemeyin arkadasim. kim kazaniri, kimi kaybederizi gectim. siz sakin savasmak istemeyin.

Son olarak :
''tüm savaşlar iç savaştır,çünkü bütün insanlar kardeştir.'' francois fenelon

3 Şubat 2015 Salı

hayranlık ve aşk



''ask hayranlıktır denilebilir mi ki? insan asık oldugu insana aynı zamanda hayran da degil midir? ama kişi her hayran oldugu insana asık mıdır? aradaki ince cizgiyi ve farkı yakalamak o denli zor ki dusundukce kayboluyor insan icinde. hayran oldugun insan en begendigin takdir ettigin sende olmayan ama olmasını istediklerin daha dogrusu kafanda cizdigin mukemmele yakın insandır. senin mukemmelin baskasının degil. ask nedir? karsındakini begenmen gerekmez mukemmmel olması gerekmez, uyusmanız gerekmez, hatta surekli eglenmeniz anlasmanız da gerekmez, acı verir ne isim var bu insanla dedirtir, yinede hayranlık vardır o insana karsı bi begeni vardır ki ona bu kadar yogun seyler hissediyosundur. ama hangisi daha anlamlıdır ki asık oldugun insan mı yoksa hayran oldugun insan mı? hayatındaki yerini nası belirleyebilirsin bu insanların hangisi ask hangisi hayranlıktır ? o kadar benzer duygular ki ve acaba hangisi daha kotudur hayran oldugun kisiye asık olmak mı yoksa asık oldugun kisiden daha ustun hayran oldugun biri olması mı? yoksa sen aslında hayran oldugun insana asıksın da kendine dur demek icin baskasına asık olduguna mı inanmaya calısıyorsun? neden bunu yapıyorsun cunku hayran oldugun insan mukemmel ulasılmaz geliyor sana ve kendini baska insanlarda arıyorsun. böyle bir mantıkla yaklasmak ne dakar dogrudur bilinmez ama simdilik cıkarımım bu. cok karısık''